Gordon Hayward’ın kaybı sezonun ilk maçında Celtics’in şampiyonluk hayallerinin suya düşmesine sebepoldu. Ama bu karışıklığın ardından Jayson Tatum yükseldi, 19 yaşındaki çaylak, son zamanlardaki form düşüklüğüne rağmen, Boston’un doğuda zirvede olmasına büyük yardımı oldu. Hayward’ın sakatlığı yaşanırken, o da sahadaydı fakat görmemişti ilk bakışta. “Daha sonra baktım ve onun ayağını gösterdiğini gördüm. Ve düşündüm ki, “Aman Tanrım.”
Lakers maçından önce UCLA’nın eski antrenman sahasında ayakkabılarını bağlarken, 19 yaşındaki
Celticsli çaylak kariyerindeki ilk anlardan birini hatırladı, korkunç ve şanssız bir olay her şeyi herkes için
değiştirdi. O zamandan bu yana, Celtics’in Tatum’a olan ihtiyacı arttı. Belki plan hep buydu. Belki onun
yeteneği ona süre kazandırıp dikkatleri üzerinde toplayacaktı yine de. Ama sezonun başında Gordon
Hayward’ın başına gelenler bu süreci çok daha hızlandırdı.
“Oradaydı,” dedi ve Hayward’ın korkunç sakatlığına sebep olan olayı yeniden yaşıyor gibiydi. “ve ben de
oradaydım,” şok olmuştum ve Hayward için çok üzgün hissediyordum. Aylar sonra, hala bunun
yaşandığına inanamıyordum. Bunun onun rolüne etkisi gelişim süresi daha kısa olmak zorundaydı.
“Hemen,” dedi Tatum. Çok dramatik bir şeydi. Korkunçtu. Aklımın derinlikerinde bunu aslında
anlayabiliyordum, sadece benim için geçerli değil herkesten daha fazla şey yapması bekleniyordu.
Sezonun ilk üç ayı, beklenenden daha fazlasını yaptı. Hem de baya bir fazla, her dürüst ve Celtics taraftarı
olmayan taraftarlar bile profesyonel seviyeye çıkmadan kolejde bir yıl geçiren bir çocuk için bu kadarını
tahmin edemezdi. Ekim ve Aralık arasında, Tatum %50.8 ile şut atarken, üçlük yüzdesi %47.1di ve serbest
atış bölgesinden %82.4 ile atıyordu. Her şeyden önce, ofansif reytingi yavaş yavaş yükseliyordu. Kasım
ayında 116’dan, Aralık ayında 118’e yükseldi ve Aralık’ta 121’e göz kırpıyor. Basketball-Reference
sitesinin istatistiklerine göre.
Basamakları bu kadar hızlı çıkması insanların da dikkatini çekti–beklenildiği üzere, Tatum yükselen
yıldızlar maçına davet edildi. Tatum’un yaşadıkları onun sorumluluklarını arttırdı. Boston’un yüksek
yatırımlı organizasyonda ilk 5 başlayacak bir role sahip olacağını bilmiyordu. İlk sezonunda, Celtics’in
maksimum kontrat ödediği bir oyuncunun yerini doldurmaya kimse hazırlıklı olamaz. Bu açıdan
baktığımızda, Ocak ayındaki ufak takılmasına rağmen, yapması gerekenleri oldukça iyi yaptı. Bu ay çıktığı
11 maçta, üretimi birazcık düştü. Ofansif reytingi 96’ydı ve %41 ile hücum edip %35 ile üçlük atıyordu. Bir
diğer söyleyişle, bir veterandan çaylağa dönüştü. (Buna rağmen bu sezon hala %44.3 ile üçlük atıyor,
Klay Thompson ve George Hill’den sonra ligin en iyisi.)
Harika bir başlangıçtan sonra, son haftalar Tatum ve Celtics için birçok testler içeriyordu. Son on maçta
beş galibiyet ve beş mağlubiyete sahipler. Celtics sezonun en büyük mağlubiyet serisine şahit olurken–4
maçlık bir seri, Ocak’ın ortasında başlayan Pelicans,Sixers,Magic ve Lakers’a karşı– Tatum bu dönemde
kendi gibi değildi. Philadelphia ve Orlando’ya karşı 8/22 ile oynuyrdu ve Lakers’a karşıda sahada yok
gibiydi. (Maçı 4 sayıyla bitirdi ve son çeyrekte attı ilk sayısını).
Tahmin edildiği üzere, bazı basın mensupları (ve bazı Celtics fanatikleri) Jayson Tatum’un çaylak duvarına
çarpıp çarpmadığını merak etmeye başladılar. Belki de çarpmıştır. Tatum geçen sene Duke’da 29 maça
çıktı ve Celtics ile şimdiden 51 maça çıktı. Profesyonel basketbol hızlı akan basketbolunu biraz yavaşlatsa
da Tatum bu duvara çarpan ilk çaylak değil. Bu çok normal. Tatum’un bununla nasıl başa çıktığı daha
önemli.
Tatum kendine olan güveninde eksiklik yaşamıyor. Geçen hafta konuştuğumuzda, son zamanlarda
yaşadığı düşüşten etkilenmemiş görünüyordu. Şut antrenmanı sırasında bana Celtics’e katkı
sağlayabilmek için neler yapabileceğini bilerek geldiğini söyledi. Tatum, Denver karşısındaki galibiyette
harika bir performans gösterdi ve istatistikleri harikaydı: 20 sayı 8/13 ile üçlük 2/4, 6 ribaund, 4 asist, 1
top çalma, 1 blok ve Torrey Craig’in bileğini kırma.
Ligde yapmayı düşündüğünüz ile yapabildikleriniz arasında büyük bir fark olabilir bazen. İstikar kelimesi
yükselen yıldız olmak ile yükselen yıldızlar maçında olma arasındaki farklı sağlayan olgu. Bu bağlamda,
son zamanlarda yaşadığı düşüş lige başladığı form düzeyinden sonra pek de şaşırtıcı değil.
“Ben diğer insanlar kadar şaşırmadım.” diyor Tatum.
Yeteneğinin yanında, kendine olan özgüveni 6-8’lik oyuncuyu Ainge’in radarına sokan şeylerden bir
tanesi. Ainge artık daha geniş kesimler tarafından en iyi menajerler arasında gösteriliyor ve draft
öncesinde de 1.sırada olsaydı bile Tatum’u seçeceğini söylemişti. Bu yüzden Celtics 1.sırayı
Philadelphia’ya vererek 3.sırayı onlardan aldı. Herkes buna inanır mı bilinmez ama Tatum buna inanıyor.
Ve Ainge ile konuşurken keşke beni birinci sıradan seçseydin gibi şakalar yaptığını söylüyor.
“Bu şekilde daha fazla para alabilirdim.” diyor Tatum gülerek. 1.sıra, 3.sıradan daha güzel geliyor kulağa.
Tatum’un sahada deneyimlediği tüm zorluklar, Markelle Fultz’un yaşadığı ve hala çözümlenemeyen
trajikomedi ile karşılaştırılıyor. Çünkü bu iki oyuncu Fultz’u Philly’e, Tatum’u Boston’a gönderen
takasların ana parçalarıydı. Yıllar boyunca bu bakış açısından, NBA camiası içerisinde karşılaştırılacaklar.
Şu ana kadar, NBA deneyimleri ve kariyerleri daha farklı olamazdı. Tatum harika bir üç ay geçirdi ve
bundan daha az akılcı kalan Fultz yalnızca 4 maç oynadı, gizemli bir omuz sakatlığı yüzünden maçlara
çıkamıyor ve şu an sadece iPhone videolarından gözüküyor korkunç bir şut şekli ile. Tatum, draft arkadaşı
hakkında çok düşünceli. Fultz’u çok iyi tanıdığını,onun harika bir oyuncu olduğunu ve bunun üsttesinden
geleceğini söylüyor. Ancak Tatum’da bu konuda herkes kadar düşünceli.
“Tam olarak ne olduğunu bilmiyorum ama bu büyük talihsizlik. Markell’i bir süredir tanıyorum.
Arkadaşlığımız, drafttan öncesine dayanıyor. Başına gelenleri görmekten nefret ediyorum. Umut
ediyorum ki yanlış olan her şey düzeltilir. Hepimizin düzeltilmesi gereken şeyleri vardır.
Tatum daha sonra oyununa eklemesi gereken şeylerden bahsetti ve Brad Stevens’ın antrenmanlarda ve
maç kasetlerini izlerken ona sürekli yapması gereken şeylerden bahsettiğini söyledi. Stevens’ın
düşüncesine göre, tüm oyuncuları için bir şeyi öğretmen için doğru bir zaman vardır.(Koç takımın lider
oyuncularını da genç oyuncuları uyardığı kadar uyarıyor.) Düşünce, Stevens’a göre, her oyuncu
kazanmaya yardım etmek için neyi iyi yapabiliyorsa onu yaptırmak. Bu biraz TED konuşması gibi
duruyorsa, Tatum, Stevens’ın bunlardan çok yaptığını söyledi.
Tatum, bunun kendisini rahatsız etmediğini söylüyor. Kendisi Koç K. için oynadı. Ve kendisinin çok
bağırdığını söyledi. “Koç K herkese her zaman bağırırdı.” Stevens bağırmıyor peki bunun yerine Tatum’a
ne yapıyor?
“Her şeyi,” diyor Tatum.
Herhangi eğlenceli bir hikayen var mı bununla ilgili?
“Eğlenceli?” diye sordu Tatum kelimeyi vurgulayarak. Bu anlar eğlenceli değil. Ama beni neden uyardığını
her seferinde anlıyorum. Kaba olmaya çalışmıyor beni sadece bir üst seviyeye taşımak istiyor.”
Bununla birlikte, Stevens, Tatum’un kendisini uyarmasına izin verdiği için övüyor. “Ona iyi ve etkili koçluk
yapmama izin veriyor.”
Stevens, Tatum’u seçtiklerinde özel bir şeye sahip olduklarına inanıyormuş buna sebep olan şeylerse
sezon öncesi maçlarda yaptığı inanılmaz smaçlar veya kritik anlarda gelen üçlükler değilmiş.
Ekim başında, Celtics’in Charlotte’u ağırladığı maçta, takım Hornets’ın oynadığı hücum setlerine karşı
koyamıyordu çünkü sezon öncesiydi. İşler hep böyle gider. Tatum’da savunmada hep yeniliyordu fakat
yenile yenile kendi kendine bunları geliştirdi ve bu bana onun ne kadar rekabetçi olup sorunları nasıl hızlı
çözebildiğini gösterdi.
Bu koçların genellikle ve Stevens’ın özellikle sevdiği bir şey. Bu iyileştirme süreci devam ederken
Tatum’un hücumunun düşmesine de izin vermedi Celtics’in en ihtiyaç duyduğu dönemde. Tatum,
Hayward’ın yokluğunda ilk 5’teydi ve sorumluluğu fazlaydı bu sorumluluk Morris’in de sezona
başlamasından sonra biraz hafifledi.
Topu potaya sokabilme konusunda ustalığa sahip bir oyuncu diyor Stevens, Tatum için. Bu bizi
şaşırtmıyor. Göründüğü üzere, üçlük yüzdesi ligin en yükseği ve bunu herhangi biri hatta Tatum bile
tahmin edemezdi. Bana neler yapabileceğini söyledikten sonra NBA parkesine ayağını bastıktan sonra
bile kırılmaz özgüveninin yıpranmadığını gördük.
“Nasıl bu kadar iyi şut attığım konusunda şaşırıyorum,” diyor Tatum. “Yalan söylemeyeceğim. Bu beni
gerçekten şaşırtıyor. Kolejde, %34 ile attığım üçlüğü şu an ligde en iyi atan üçüncü oyuncu
konumundayım. Bunu beklemiyordum.”
Sezon öncesinde, bütün saatlerini şut atarak geçirmesinin sebebi de buydu. Tatum her gün kendini 250
tane üçlük sokmaya zorlamıştı 7 hafta boyunca draft öncesinde– ilk olarak Duke’da, daha sonra
memleketi St.Louis’te ve daha sonra Los Angeles’taki bir antrenman sahasında. “Bunlar gerçekten uzun
günlerdi,” diyerek devam ediyor.
Günler hala çok uzun. Asistan koçla yaptığı şut seçimlerini konuşmadığı zamanlarda, Tatum sürekli Kyrie
Irving ve Marcus Morris gibi iki veterana sorular soruyor, bu ikisiyle oldukça yakın. Kyrie ve Tatum’un
menajerleri aynı ve Duke’dan bağlantıları var ve bunun hakkında konuşuyorlar. Yolculuklarda da
Morris’in yanına oturuyor. Al Horford, sahada Tatum’un kendi şutlarını bulmasını oldukça etkileyici
buluyor. Irving’de Tatum’un kendi şutunu yaratabilmesini bir çaylaktan beklenmeyen bir şey olarak
yorumluyor.
Her şey bu kadar güzel gidince, Tatum, Celtics’in planlarına tam oturdu. 20 yaşına hala 1 ay uzak olan bu
çocuk, Doğu Konferansında playoff ve hatta belki şampiyonluk için koşu yapan Celtics takımının en
önemli parçalarından birisi oldu.
Fultz’tan konuştuğumuz sırada, konu birazcık diğer çaylaklara da kaydı. Tatum’a göre, diğer çaylaklardan
farklı bir durumda olduğunu söylüyor. Diğer çaylaklar daha düşük kalibrede takımlarda oynadıkları için
kendi istediklerini yapabilirken sahada, Tatum belli bir düzen içerisinde oynamak zorunda.
Bu bana da çok mantıklı geldi–ta ki bazı Celtics’i iyi bilen insanlarla konuşana kadar. Bazı insanlar
Tatum’un, Celtics sistemi tarafından sınırlandırıldığının yanlış bir düşünce olduğunu söylerken bazıları da
buna çok gülüyor. Bunu, Brad Stevens’a Tatum’un nelerini geliştirmesi gerektiğini sorana kadar
anlamamıştım. O da bunu şöyle açıkladı, Tatum çok yetenekli fakat yanında da sahayı açan oyuncularla
oynaması onun sahayı daha iyi görmesine sebep oluyor. Stevens, Tatum’un takım arkadaşlarını üst
seviyeye taşıyarak kendi oyununu da geliştirebileceğini söylüyor.
“Genç oldukları için böyle düşünmeleri çok normal,” diyor Stevens.
Tatum’dan her zaman daha fazlasını istiyorlar.
Celtics, Tatum’u daha iyi olması için zorlarken, sık sık diğer oyuncularla kıyaslanıyor. Sezon içerisinde
sahadaki en iyi oyuncu olduğu durumlar oluyor– tıpkı tüm Pacers’ın üstünden smaç bastığı zaman gibi.
Eski Celtics oyuncusu ve şimdi ki Celtics yayıncısı Brian Scalabrine, bazı 5 dakikalık anlar ortaya koyuyor
diğer çaylakların yapamadığı hatta diğer oyuncuların yapamadığı. KD gibi olduğunu söylüyor.
Bu belki birazcık abartılı olsa da, Tatum’un niye bu kadar övülüp, çaylaklar sıralamasında hep üstte yer
almasının bir sebebi var. İlk yılını geçiren oyuncular içerisinde, üçlük yüzdesinde birinci, serbest atış
yüzdesinde beşinci;sayıda,ribaundda,top çalmada,blokta altıncı sırada ve genel yüzdesinde sekizinci
sırada. Bunun sonucunda oldukça dikkat çekiyor ve Clippers maçı sırasında ESPN yorumcusu Mark
Jackson kenddisinin yılın çaylağı adayının Tatum olduğunu söylüyor. (Tatum’un potaya değmeyen şutu
esnasında.)
“Bizim draft sınıfımız oldukça güçlü, diyor Tatum. Oldukça fazla yetenekli oyuncu var. Birçok oyuncunun
bu kadar iyi olması beklenmiyordu bile Donovan Mitchell gibi birçok oyuncu var. Jordan Bell, Kuzma.
Mark Lauri’yi de çok beğeniyorum.”
Lauri Markkanen?
“Evet,Chicago’dan,” diyor Tatum. ” Onun iyi olacağını biliyordum, onu oyun tarzını izlemekten hep keyif
alıyordum.”
Tatum her zaman basketbol maçlarını izlediğini ve diğer çaylakları yakından takip ettiğini söylüyor ve bu
yüzden ben de kendisinin yılın çaylağı adayını sormak istedim. Kendisi de ben, Ben
Simmons, Mitchell, Kuzma gibi isimler hep yılın çaylağı adayı olarak geçiyor dedi.
Devamında, ödülün istatistiğe dayalı olduğunu düşündüğü için kendisinin kazanamayacağını düşünüyor.
“Eğer şampiyonluk kazanacaksak…” diyor yüzünde ufak bir tebessümle cümlenin devamını getirmedi,
getirmesine de gerek yok.